30 Eylül 2014 Salı

HÜKÜMET KADIN REPLİKLERİ VE SÖZLERİ

Hükümet Kadın, türk standartlarının üstünde gayet başarılı bir komedi filmi. Sosyal mesajları bol, komedisi de oldukça sağlam. Demet Akbağ ve Sermiyan Midyad oyunculuklarıyla büyülüyor. Film, Midyatın pek çok din, dil ve ırkın kardeşçe yaşadığı bir dönemini anlatıyor. Ta ki sözde medeniyet oralara da ayak basana kadar. O dönemlerdeki insanların yaşam şartlarını ve yaşadıkları sorunları mizahi bir dille anlatan başarılı  bir film diyebiliriz. Filmin bütününde verilmek istenen mesaj, empati yeteneğine sahip olabilmek ve farklı düşüncelere saygı gösterebilmek. Cem Yılmaz ikisi aynı anda olmaz dese de :) hem güldüren hem de düşündüren bir yapım izleyeceksiniz. İyi seyirler.

                                               ---FİLMDEKİ REPLİKLER, SÖZLER---
Filmin En can alıcı repliği, ya da sözler dizisi: Okuyoruz efenim...
***Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Ve yahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır ne rengin belli olur, ne de tadın.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Öğretmen: Diyelim iki ineğin var. Sosyalizm 2 ineğini de alır, ondan süt üretir, sana verir. Komünizm sendeki 2 ineğin 1 tanesini alır başkasına verir. Böylece eşit olursunuz. Faşizm ise, sendeki 2 ineği de alır, sana süt satar.
Xate: Orispi çocikleri.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2. Filmden 
***Sen doğmadan bu dünya vardı, biri müslüman biri hıristiyan, biri siyah, biri beyaz, tüm çocuklar aynı bahçede oynuyorlardı. Sonra hudutları, kanunları koymuşlardı, artık suçta belliydi cezası da belli. Senden önce herşeyi düşünmüşler, sen doğunca da bu dünya budur böyle yaşanacak demişler. O dünyanın hudutlarına kendini teslim etme. Sen bir daha bir daha söyle kendi sözlerini, adalet sade kitaplarda yazmaz. Aklın kalbin hep adil olsun ve bunları yaparken daima yüreğine vicdanına kulak ver.
Devamını oku »

GÜNÜN RESİMLİ REPLİKLERİ

  3 SİLAHŞÖRLER

                                                        İŞLER GÜÇLER

                                             ARKADAŞIM HOŞGELDİN

                                                           KARDEŞ PAYI

                                                  O SES ÇOCUKLAR


Devamını oku »

29 Eylül 2014 Pazartesi

GÜNÜN REPLİKLERİ(CAPSLER)


                                                           LEYLA MECNUN

                                                            AÇLIK OYUNLARI
                                                             
                                                                İŞLER GÜÇLER
                                                                 
                                                       AKIL OYUNLARI
                                                          
                                                               İNCİR REÇELİ



Devamını oku »

28 Eylül 2014 Pazar

GÜNÜN REPLİKLERİ(CAPSLER)


İSMAİL ABİDEN EFSANEVİ CEVAP :)
 

                                                                  AŞKIN RENKLERİ
                                             
                                                  YÜZÜKLERİN EFENDİSİ GANDALF

                                                             THE SOPRANOS

Devamını oku »

26 Eylül 2014 Cuma

GÜNÜN REPLİKLERİ(CAPSLER)


YAŞAMAK İÇİN ÖLDÜR(THE CONDEMNED)
                                                     
                                                           ÖRÜMCEK ADAM
                                                         
                                                       İSYAN(EQUILIBRIUM)
                                                      
                                                       KAYBEDENLER KULÜBÜ
                                                             
                                                     BABA(THE GODFATHER)

Devamını oku »

25 Eylül 2014 Perşembe

KARDEŞ PAYI REPLİKLERİ(Göndermeleriyle Birlikte)(10-22 Bölüm)

***Sadık Gürbüzün(Şerif Amca) mükemmel okuduğu türküyle repliklerimize başlayalım :) Eklenmesini istediğiniz replik,söz veya göndermeleri yorum olarak belirtebilirsiniz arkadaşlar...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Kartaldan geliyor :)
Yirmi sene boyunca günahlar yazdım
Dünyam döndü dışardan baktım
Ha birde fani aşkına kandım
Töve tövbe tanrım bir kaşara taptım

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Dizide geçen pek orjinal bikaç küfür :)
+++Göz kürenden sikerim seni, küçük denizler ağlarsın(Denizden) :)
+++Sana kuvvet uygulayan yerin çekimini sikeyim
+++Sana oksijen veren ağacın yaprağının amına koyim ben
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Metinden nağmeler :)
Sen bana gelirsen öyle sıradan bir geliş olmaz o
Bahar gibi gelirsin bana
Sen benim yüreğime düşen ilk cemresin
Hemen kandım, o yüzden açtım ben çiçeklerimi
Ya bana bahar gibi gel
Ya da giderken ardına bile bakma
yalancı cemreymiş derim solarım, hasat kırarım...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Nazım Hikmetin ''Sen'' şiirinden...
"Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
Ne de zatın zahmet edip bana küssün...
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz..."
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Metinden mükemmel Eda Duru tasviri:
Eda duru, eczacı
Boy 165
Kilo 53.2
En sevdiği yemek lahana sarması
En sevdiği film not defteri
En sevdiği fıkra arkadaşlar organize olalım fıkrası
Mutlu olduğu zaman giydiği açık mavi gömlek
Mutsuz olduğu zaman giydiği gri gömlek
Her esnemesinin sonunda mahcup mahcup gülümsemesi
Her endişelenmesinde sol elinin işaret parmağını kemirmesi
Her öfkelendiğinde kalkan sol kaşı
Rüzgar esince uçmasa da eteklerini tutman
Yemek yerken birisi eczaneye girdiğinde utanarak beraber olsun demen
Her ağrı kesici alışımda uykunu alıyo musun diye sorman
Saçımı her kestirmemde berber enseyi düzgün almış mı diye kontrol etmen
Parfümünün eczaneyi dolduran kokusu
Sen dükkanın önünden geçerken duyduğum ayak seslerin
Attığın her adım
Aldığın her nefes
Kullandığın her hece
Bahşettiğin her gülümseme
Döktüğün her gözyaşı
Yolladığın her bakış
Saçının her teli
Elinin her parmağı
Gözündeki bütün kirpikler
Vücudundaki her hücre
Dünyadaki büyün ağaçlar sana oksijen üretmek için var eda
Bütün iltifatlar seni selamlamak için
Bütün kelimeler seni tarif etmek için
Bütün yollar belki sen yürürsün diye
Bütün pencereler belki sen açarsın diye
Bütün insanlar, bütün bitkiler, bütün denizler
Bütün kıtalar,dünya, güneş, evren
Her şey, hepsi, her zaman senin için

ve bitiriş;
Maçın son kornerinde karşı kaleye koşan kaleci çaresizliğiyle geliyorum sana eda
o kadar seçeneksizim, o kadar kaybedecek bişeyim yok
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Ve Metin Edaya en sonunda açılıyor :)
Şoför : Pardon, sağa yanaşabilir miyim?
Eda : Bağa mı yanaşcan? nasıl teklif be?
Şoför : Sağa hanımefendi sağa. müsade ederseniz sağ tarafa yanaşıp eşya yükliycem.
Metin : Akşam gelirsin kardeşim. dükkanın önü kapanır. hadi, hadi güle güle. 
senin aklın nerde kızım he? bütün dünya peşinde mi koşturuyo zannediyosun? az kendine gel lan.
Eda : Aklım nerdeee? ya metin hani sen bana bişey söylicektin? yani ya şimdi söylerim ya da sonsuza kadar susarım diyodun. suscak mısın?
Metin : Ya ama benim hayallerimdeki gibi değil ki şu anda eda ya. ben böyle doğru yeri ve doğru zamanı bekliyorum eda.
Eda: Senin hayallerinde nasıldı metin? bari biraz anlat.
Metin : Ya işte ikimiz öyle sokağın ortasında konuşuyoduk. (etrafına bakınır) yağmur yağıyodu eda. (yağmur başlar) ama çok. öyle kenetlenmiştim ki gözlerine yağmur damlalarını seçebiliyodum. ikimizde sırıl sıklam ıslanmıştık. insanlar etraftta şemsiyeleriyle koştura koştura bi sağa, bi sola gidiyolardı. bense zerre umursamıyodum. zaten sırılsıklamım. yağmur ne? 
Eda: Sonra metin? 
Metin : İşte sonra ben bi delilik yapıyodum eda. tutuveriyodum ellerinden. sonra sen böyle gülümsüyodun. sonra yağmur diniyodu. sonra da çok güzel bi gökkuşağı çıkıyo şuracıkta. sonra da diyorum normal bir gökkuşağı çıkıyodu şuracıkta. aha çıkmadı biiiippp :) şuracıkta. niye çıkmadı ya ne güzel gidiyoduk. eee sonra diyodum ki.. 
Eda : Metin ! 

Emrah : Dur lan konuşsun odun parçası. ne diyebilir ki?
Metin :
 Eda sen bana gelirsen eda öyle sıradan bir geliş olmaz o. bahar gibi gelirsin bana. sen benim yüreğime düşen ilk cemresin be eda. hemen kandım, o yüzden açtım ben çiçeklerimi. ya bana bahar gibi gel. ya da giderken ardına bile bakma. yalancı cemreymiş derim, solarım eda , hasat kırarım.
emrah : lan gözümün önünde gepetto usta pinokyoyu yontsa, pinokyo denen odun parçası dile gelse, bu kadar şaşırmazdım. noluyo lan? eda koy hadi tekmüğüü.
eda : sen bana gel dersen ben sana gelmem ki metin. seni istila ederim. kılıçtan geçiririm aklından geçirdiğin diğer tüm kadın isimlerini. tacımı giyer sağ yanına oturuveririm. 
metin : altınlar dağıtırım lan bu sokakta. bayram ilan ederim bugünü. kalemi kuvvetli birilerine aşkımızı yazdırırım. bi kaç tane var öyle tanıdığım ;) destanlaştırırım lan edayla metini. seni seviyorum mavi gözlü minyon. 
eda : senin esprine biiiiiiip :). seni seviyorum metin. 
ikisininde elleri birbirinin yüzlerinde bakışırlarken metin yavaş yavaş eda'yı öpmek üzere eğilir :)))
eda : napıyon lan manyak mahalle ortasında.
metin : (şöyle bi etrafına bakar) doğru diyon gaza geldim ben hemen. dükkanı kapattım. gel (heyecandan kızın neresinden tutacağını bilemez ve ikisi beraber yürümeye başlarlar.)
emrah : (ağlamaklı)vay babağun kemüğüne. lan rakip gole giderken fair play deyip dalmadım ayağına. kırmadım kemiğini. gittiniz attınız golü. lan hırvatistan maçında rakibini düşürmeyen alpay'a çevirdin beni metin. (ve o sırada metin'in el hareketi devreye girer)
emrah : metiiin "ne ben sezarım, ne de sen brütüssün. ne ben sana kızarım. ne de zatın zahmet edip bana küssün.artık seninle ben, düşman bile değiliz."

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++ Sivas'taki dedemin de dediği gibi; no woman no cry. Yani kadınım söyle mutlu oldun mu, bu deli yiğidoyu unuttun mu? (Emrahtan)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++ Cahil cahil konuşma doktor. İnsanın babası ölür mü? (Aliden-babasının öldüğünü söyleyen doktora)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++ Tövbe ya. Ulan millete Ramiz Dayı denk gelir, bize denk gelen dayıya bak. Namına koyduğumun abazası...:)(Kartaldan)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İstifa mektubunu geri almak istemeyen kartal'dan geliyor;
+++Sikseler almam
+++....Lan!?
+++Sikseler almış oluyorum zaten.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Kartal müzikholde lahmacun yerken Hilmi'ye yakalanır...
Kartal: Süpürün şuraları, bak masaların altında da tozlar var haa, hıımm!! Hilmi bey buyrun, öğle yemeğinizi hazırladım
B.Hilmi: Ulan camide kameranın kendisini çektiğini görünce ağlamaya başlayan amca videosunu mu canlandırıyorsun?
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Feyza'nın kız arkadaşı Aysel: Biliyorsunuz, lisenin en güzel kızıydım ben. o zamanlar seçme ve seçilme hakkım vardı. Şimdi sadece seçilme hakkım kaldı elimde. Kendine oy veremeyen siyasetçilere döndüm.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Deniz: feyza ben çıkıyorum
Feyza: feyza hanım diyeceksiniz
Deniz : feyza benim ben deniz
Feyza: ee noluyo o zaman bütün denizlerin otoriteyle problemli olma hakkı mı oluyor (daha sakin ve üzgün bir ifade ile); gezenleriniz hariç...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Emrahtan geliyor :)
+++Ankara'ya gelin gitse; La bebe Ankara'ya deniz getirdik ya la diye,  belediyenin açıklama yapacağı kadar gözleri masmavi bir peri kızı perişan etti abi...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++ O söylediğin cümle sesteş, sana ayrı bana ayrı anlamı var...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Hilmi: Ağzımdan aldın kız sözü, nasıl bir mide var sende?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Vali Mutluya giydirilen diyalog :)
Çalışan motoru cumhurbaşkanının tivitırını hackleyerek yayınlayan Yiğit'e,
+++ Metin: Bari valininkini hekleyeydin,
---- Yiğit: Aklıma geldi ama şaka zannederler diye vazgeçtim. Malum nuktedan bir insan kendisi.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Şerif abinin torunun oğlunun tespiti muhteşemdi.
Ş.A.T: Muhtemelen bu adamın götü benim yüzümden daha güzel lan !
Kartal : Gardaş bunca senedir derdimi bu kadar net anlatamadım tebrik ederim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Metin ve Emrah arasındaki mükemmel diyalog:):)
Metin : Lan gerizekalı her gün damlayıp bir gün önceden hazırladığın lafı bana sokup gidiyon. dayanamadım hazırlık yaptım.
Emrah : Vaaaay demek bana ofsayt taktiği hee. yalnız ben gerilerden gelip defansın arkasına sarkan orta sahayım metin. ben bu oyunu bozarım ulaan.
Metin : Sen maçın en güzel yerinde sahaya donla giren seyircisin emraaah. senin bu oyunda yerin yok.sen geldiğinde bütün kameralar başka yöne çevriliyor.
Emrah : Sen rakip takımın barajını bozmak için baraja giren oyuncusun metin. o barajın içinde olman bi parçası olduğun anlamına gelmez.çık lan barajdan.
Metin : Sen çalan düdüğe rağmen topu kaleye gönderen forvet oyuncususun emrah. ağlarla buluşuyo belki gönderdiğin top ama bi kıymeti yok be koçero. hakem bakmadığı zaman dirsek atma laan.
Emrah : Sen omuz omuza mücadeleye penaltı diye ağlayan teknik direktörsün. erkek oyununu sevmiyosan baleye yazıl aslanım.
Metin : Sen bosman kuralına itiraz eden eski kafalı kulüp başkanısın emrah'cım. eda'nın sözleşmesi bitmiş hala kulüpte kalacak diye diretiyosun. yaylan ulaan.
Emrah : Hakketten çalışmış! bu iş burda bitmez gonzalo. ben hakemin avantaja bırakmadığı ani atağım. beni düşürenin kafasında devam etseydi ne olurdu sorusu döneer durur. eda beni unutamadı. bu iş burda bitmez.
Metin : Hadi aslanım hadi. iş yeri burası. meşgul etme tezgahı hadi.
Emrah : Sen göreceksin sen var ya bu iş burda bitmedi senle görüşücez.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oğuzhan: Abi ben ayda en fazla iki akşam elektrik açıyorum, eğer misafirliğe geldiyseniz beni cidden çok zor durumda bırakırsınız. 
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Kelimeler yazarların, şairlerin, politikacıların, maraş dondurması satıcılarının, cahillerin, klavye imalatçılarının ve papağanların en iyi dostları olabilirler. ama adınız metinse ve aşıksanız kelimeler zengin alamancı uzak akraba gibidir. hediye diye akülü araba umarsınız ama gelen genelde bayat çikolatadır"
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Emrahtan geliyor:)
+++Hesaplarıma göre maksimum 13 çocuk daha yapabilir Eda. Sonra dükkanı kapatıyor. Sonra ben ne yapayım o dükkanı. Ondan anca komedi dükkanı olur.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Menejerlik oyunları severler için Metinden Emraha:
+++Senin timing skill'in 20 mi lan?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Gitmeleri severim. kiminin zoruna, kiminin de hoşuna giderim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Kartal'dan: 
+++Ulan pompacıydık peçeteci olduk. bilmeyen biri duysa olayı neye yorar ya"
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Bumcu Onur'dan:
+++Ben ayarsız döverim, kavgadan sonra bir bacak diğerinden kısa çıkabilir. Altına kağıt koyarak dengelersiniz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Gerçek hayatta dört yanlış aslında bir doğru getiriyordu.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Kartaldan geliyor:)
+++Millete ramiz dayı denk gelir, bize de abaza bir dayı denk geldi...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Dur bakayım seksli düşünüyorum...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Özlüyorsan aşktır...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Gezi olaylarına mükemmel bir gönderme yapmıştır. Polis beklenmektedir ve Feyza çıldırmak üzeredir. Ölen adamın akrabaları taa Samsun'dan gelmiştir ama polis hala gelmemiştir. Bunun üzerine Kartal slogan atmaya başlar:
+++Susma sustukça sıra sana ge..
---Napiyorsun?
+++Polis çabuk gelsin diye.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++17. bölümünde Şerif dayı yardırmıştır: "benim kefenim, benim tercihim"
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kartaldan geliyor.
+++Hanımım, o pastanın üzerine 88 tane mum dikince pasta olmaz o, yatır olur
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Feyza: Yok ya bu çok genç.
Kartal: Ulan adamı tıraş etmek için kültür bakanlığından restorasyon izni istiyolar, sen hala genç diyosun
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++İnternet çıktıktan sonra erkek dergisi de almıyorum...(Metinden)
Kim alıyo ki :)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Hilmi ve karısı arasında geçen muhabbet:
---Çocuğa geceleri yatmadan önce kitap oku dedim
+++Ben kitap okumuyorum ki
---100 doların üstündeki yazıları okumuşsun. ''in god we trust'' diye dolanıyo lan çocuk evde
+++Kalbine Allah korkusunu saldım işte. fena mı yaptım?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Anlayana sivrisinek saz anlamayana sazı soksan az...(
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eda'yı yemeğe çıkarma teklifi:
+++Açlıktan nefesin kokuyor ulan senin. gel seni yemeğe çıkarayım da karnın doysun
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Sen benim ilk tercihimdin, boğaziçi endüstriydin, bilkent genetiktin, itü bilgisayardın.(Emrahtan Edaya)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Yüzüğü görünce Gollum'a dönüşüyorsunuz hepiniz(Metinden Edaya)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Dedesinin cenazesinde fatiha yerine daledondale okumuş da çarpilmiş :)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+++Millet koyun sayar gece uyumak için biz Liverpool dan yediğimiz golleri sayıyoruz anasını satiim...(Metinden)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***31 ağustos icloud bayramından önce Kate upton'ın cicikleri dizimize konu olmuştu :):)
Metin: Ya birinin cicikleri güzel diğerinin popusu davlumbaz gibi ya.
Ali: ne ciciği kimin lan?
Metin: Ya kate upton'la adriana lima'nın ya. kate upton'un cicikleri füze gibi abi. amerika'dan bi koy iran'ı vurursun şerefsizim.
(...)
Metin: Hilmi bizi bitirecek. hemen bir şey düşünmemiz lazım. hemencecik. hemencecik. hemencicik. cicik. cicik. kate upton'un cicikleri. işte düşünemiyorum abi. döndü dolaştı kate upton'a bağlandı ya.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kartal: Biz denizle arada çıkar dolaşırız kızlar hep ona bakar. Lan derim göz var izan var tabi ona bakacaklar. Şu kadarcık gocunmam, şu kadarcık koymaz bana. Ama insanın annesi babası içinde mi öyledir sezai abi? Hayat çirkinler için çok çirkin sezai abi...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir kadın: Pardon ben bir sakinleştirici alacaktım?
Oğuzhan: Çok geçmiş olsun neyiniz var? kocanız mı aldatıyor?
Kadın: Ne alakası var. ben evli bile değilim. seyahate çıkacağım, uçak korkum var.
Oğuzhan: E bende de allah korkusu var. ilaç kullanıyor muyum?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zabıta: Ben de emir kuluyum,
Metin : Sen emir kuluysan ben de allah'ın kuluyum!
Devamını oku »

22 Eylül 2014 Pazartesi

BENİM ADIM KHAN FİLMi ÖZETİ VE REPLİKLERİ




***Bollywood sinemasının çektiği en önemli filmlerden biri Benim Adım Khan filmi. Oyunculuklar, konu, sosyal mesajları ile tam anlamıyla kült bir eser diyebiliriz. Film, iyi insan olmayı ve yüreğinde nefret taşımamayı, masum insanlara zarar vermemeyi İslamiyetin en temel hususlarından biri olarak sayıyor. Bu açıdan bakarsak, bizim de yaşantımızda bazı şeyleri gözden geçirmemiz gerekiyor gibi geliyor bana. Filmin ana karakteri Rızvan Khan otizm rahatsızlığı olan, Müslüman bir ailenin çocuğu. Otizm hastaları genelde asosyal, kalabalıktan korkan, belli hareketleri yineleme sorunu olan insanlardır. Bu tür insanlar doğal olarak sosyal yaşamda pek fazla yer edinemezler. Hatta, garip davranışları kötü insanlar tarafından alay konusu olabilir bazen. Rızvan'ın filmde aşık olduğu Mandira isimli bayan ise, yüreği koskocaman bir insan. Yani yüreği sevgi ve şefkatle dolu. Gerçek hayatta böylesine kocaman yürekli insanlarla hiç karşılaşamadım doğrusu. Ütopya gibi görünse de bir yerlerde böyle insanlar vardır umarım. Bence, böyle insanlar kaplerinin temizliğiyle insanlık içinde parıldayan yıldızlar gibiler. Neyse konumuza dönelim :)

  Zamanla Mandira da Rızvana aşık oluyor ve evlenmeye karar veriyorlar. Rızvanın kardeşi bu evliliğe karşı çıkıyor. Nedeni ise Mandiranın Hindu olması ve diyor ki: Bir Hindu ile evlenemezsin, onlar bizden farklı. Rızvan da: Mandıranın çok iyi bir insan olduğunu ve önemli olanın da bu olduğunu anlatıyor. Tabi evleniyolar ama kardeşi de bir süre Rızvana küs kalıyor. Bu sahnede annesinin Rızvana daha küçükken öğrettiği sözler akıllara geliyor:

+++Sakın şunu unutma oğlum. Dünyada sadece 2 tür insan vardır. Hep İyi şeyler yapan iyi insanlar, bir de kötülük yapan kötü insanlar. İşte insanlar arasındaki tek fark bu. Başka fark yoktur...

***Yine filmde bir sahne var ki, bahsetmemek olmaz sanırım. Annesi küçük Rızvana 2 tane resim çiziyor. Birinde adamın biri diğer adama şeker verirken, diğerinde ise adamın biri diğer adamı dövüyor. Ve soruyor annesi: Bu insanlardan hangisi müslüman, hangisi hindu. Rızvan da resimlere bakıyor ama doğal olarak bir cevap veremiyor çünkü iyi müslüman, kötü hristiyan, iyi hindu diye bir ayrım olmaz. Ya iyi insansınızdır ya da kötü insansınızdır. 
+++Kuran-ı Kerim şöyle buyurur...Bir masum insanın ölümü, insanlığın ölümüdür. Allah'a yakın olmanın yolu nefret yada savaş değil, kesinlikle sevgidir...
+++Benim adım Khan ve ben terörist değilim...
***Rızvan karakterinin başından geçenlerin bir kısmı ütopya gibi gözükebilir. Ama Ceylan Ertem'in dediği gibi; ''Ütopyalar güzeldir. Ben bir kadın sevdim ki, evim artık gül kokar'' :) Film kurgusal bir hikayeden oluşsa da, imkansız dediklerimizi gerçekleştirmiş birçok insan var. Önemli olan ütopyalarımızın peşinden gitmek, mücadele etmek sanırım...Herkese iyi seyirler..

Devamını oku »

14 Eylül 2014 Pazar

LEYLA MECNUN REPLİKLERİ--DİYALOGLARI(ilk 10 Bölüm)

***Birçok kimseye göre gelmiş geçmiş en iyi dizi olan Leyla Mecnun repliklerine yer vermemek olmazdı. En ayrıntılı replikler, diyaloglar bu sayfada olacak arkadaşlar. Eklenmesini istediğiniz replik veya diyalogları yorum olarak belirtebilirsiniz. İlk 10 bölüm ile başlıyoruz...

Leyla: Bu kadar kolay mı senin için?

Mecnun: Zor, leyla çok zor. ama başka bir yolu yok bunun. insanın söylemek isteyip de hani söyleyemediği sözler vardır ya. hani kanser gibi, böyle büyüdükçe büyüyor... büyüdükçe büyüyor... anladın mı? seni gördükten sonra leyla, sen öyle büyüdün ki içimde her yanım sen oldu. anlıyor musun? sonra ben sensiz olamadığımı anladım. yalanlar söyledim sana, bissürü yalan söyledim sana, evet. bu yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. hep böyle bir korku vardı içimde. işte sen içimdeki o korkuydun leyla. senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. hani dünyaları verseler, anladın mı, dünyaları verseler vazgeçmem derler ya, öyle olmuyormuş işte. o kadar basit değilmiş, leyla. birinin çıkıp başkalarını düşünmesi gerekebiliyormuş yani, anladın mı? onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını... ne bileyim. bazen sevmek, leyla, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. anlıyor musun? ben seni hep beklerim. bir saat de beklerim, bir ömür boyu da beklerim.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***İsmail Abinin efsane olmuş meşhur lafının farklı versiyonları:


-Bazen ağzının dediğiyle kulağının duyduğunun tuttuğunu hiç ben görmedim hayatımda..

-Sorduğun sorunun saçmalığı kulağının dediğini duymuyor ya..

-Senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun aynı şey olmadığının farkında değil misin sen
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Gambiya'da doğal petrol yatakları bulundu. Gambiya'ya her an demokrasi gelebilir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Erdal bakkal: Mecnun noldu? buldun mu kızı?

Mecnun: Abi yok ya dünden beri arıyorum. yer yarıldı içine girdi. yok.

Erdal bakkal: Arama, arama.. (çekirdek çitlemeye devam)

Mecnun: Nasıl ?

Erdal bakkal: Arama yauu

Mecnun: Arama ne ya ?

Erdal bakkal: Arama ya, vallahi arama bak. bişeyi aradığında bulamazsın. bak misal ben geçenlerde tırnak makası aradım. öööyylleee mi aranır arkadaş! evi alt üst ettim. sonra hiç beklemediğim bir anda, iki gün sonra.. iki gün sonra diyorum! bi baktım komidinin üstünde
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Leyla : Ben de seni seviyorum ulan.

Mecnun : Ulan mı.. sen niye bağırıyorsun ?

Leyla : Ee sen bağırıyorsun çünkü..

Mecnun : Ben sevdiğimden bağırıyorum.. ben niye bağırdığımı da bilmiyorum ayrıca. şu an ne yapacağımı bilmiyorum çok heyecanlıyım , ilk defa birisi bana seni seviyorum dedi.

Leyla : Bana da ilk defa birisi sokak ortasına ilan-ı aşk yaptı.

Mecnun : çok heyecanlıyım. ne yapsak ki.. bakma aşağı.. bakmaaa... yürü bana doğru gel, sesime doğru gel.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***1. Bölümden bi diyalog:

Leyla: Pardon ne arıyorsunuz?
Mecnun: e şey, sizinle tanışmak için bahane arıyorum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***1. Bölümden İsmail abiye kız istenen efsane sahne:

İskender: Oğlumuz işinde gücünde

İsmail abi: Abi ben işsizim

İskender: Nasıl

İsmail abi: Yok abi ben çalışmıyorum

İskender: Malum işte sokaklarda işsiz üniversiteli dolu, tabi o da her işe girmek istemiyor, neticede adam üniversite mezunu yani

İsmail abi: Abi ben üniversite mezunu değilim. lise terkim

İskender: Önemli olan aslında insanın kendini yetiştirmiş olması bizim evladımız hiç değilse kendini yetiştirmiş, ileriye dönük projeleri yatırımları olan iyi kötü kıyıda köşede biriktirmiş...

İsmail abi: Yok abi benim param pulum

İskender: Neticede çocuklar birbirini görmüşler beğenmişler

İsmail abi: Abi kız görmedi beni bende zaten dün gördüm

İskender: Iıııh olum sen daha önceden niye söylmüyorsun tanımıdığımız etmediğimiz bir kızı mı isteyecez ya, ulan bu nasıl bir sorumsuzluk bu ya, allah bilir sen askerliğini bile yapmamışsındır, senden hiçbir şey olmaz.

İsmail abi: Abi kızı verince zaten tanışacaz bunu neden bu kadar büyüttün ki sorun yok bunda.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***Bölüm 2den Mecnunun annesi düğüne gider ve ismail abiyi görür diyalog başlar..

++ İsmail diyorum ki ben hayırlısıyla elimizi öptürebileceğimiz, bizim mecnuna uygun bir kız var mı. Gözüne ilişti mi?
-- Ah be yenge geç kaldın. erken elseydin vardi bir tane.. bak şurada bir tane var, görüyor musun beyazlı bak çiçek var elinde bak
++Şu beyazlı mı
- -Evet yenge o beyazlı
++Olum o gelin
--Ee tamam işte o attı demin imzayı. imzayı atmasa hazır gelin işte.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------  
Bölüm 4te mecnun leylayı kurtarmaya gider ambulans kaçırırlar ve ismail abi şöfürdür. bir yerde durular

- aha işte geldik
+ burası mı?
- biraz geç kaldım ama inşallah kesmezler maaştan mecnun. gerçi 3000 bin lira maaş alıyorum kesseler ne olaacak ki
+ ne maaşı abi ya ne diyosun abi leyla yı kurtarmaya gelmedik mi biz buraya.
- ne leylası olum ya, ben işe geldim buraya. işim var benim işim
+ iş mi?
- evet
+ işe mi geldin abi, leylayı kurtarmaya gelmedik mi biz yuh be abi yuhhhhhhhh
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bölüm 5te ismail abi gazeteden bir ilan alır ve erdal abiye gazeteyi uzatır...

- erdal abi al koyabilirsin gazeteyi tezgaha
+ oğlum sen manyak mısın? nasıl satçam bunu ben müşteriye niye yırtıyorsun ki
- yırtmadım ki abi sadece ilanı aldım ben. adresi aldım allah allah yani..
+ bu sefer ki ne işmiş?
- ya oyuncu arıyorlarmış bende gideyim bir görüşeyim dedim..
+ oğlum sen ne anlarsın oyunculuktan ya
- al işte, lafa bak, konuştuğun lafa bak. konuştuğun laf değil. ağzından çıkan ile kulağının duyduğu aynı şey değil. oyunculuk bizde aktörlük bizde baba mesleğidir. benim babam siyah beyaz filmlerin aranan bir numaralı aktörüydü. ( video girer )
- yani anlayacağın benim babam türk sinemasına yeşilçamı diken adamdır e bende gideyim kozalakları toplayım erdal abi.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Mecnun ile yapımcıya giderken dolmuşta yaran diyaloğu vardır bu bölümde, kırılmamak elde değil.

+ abi uyduk sana gidioruz ama şimdi bu adam sorular sormaya başlayınca ne diyecez
- oğlum bak sen o işlere hiç karışma menajerine bırak o işleri.
+ menejerin kim abi ya
- kim olacak olum ya ismail abin.
+ abi vereceğin cevabı az çok tahmin edebiliyorum ama sen daha önce menejerlik yaptın mı ya
- al işte al lafa bak menejerlik sistemini bu ülkeye sokan adam benim ben.
+ ah be abi şunu demeseydin iyiydi ya
- benim gümrükte arkadaşım vardı o yardımcı oldu beraber soktuk. o müzik piyasasının en şaşalı olduğu dönemde ismail abin o ortamlarda geziyordu.
( flash back giriyor yarılıyoruz tekrar)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 Bölüm 6'da herkes arda'nın babasının nasıl iş verdiğini anlatır. ismail abi kalır, mecnun bir şeyler derken ismail abi devreye girer yine..

- ya dur birde ben anlatıyım mecnun dur bir de ben anlatayım. herkes bir bir bir anlattı ben niye anlatmıyorum. ben niye konuşmuyorum bırak bi de ben anlatayım ya bırak.
+ oofff tamam ismail abi anlat ya
(flas back girer) arda nın babası bizim bankaya bir güvenlik lazım, çalışır mısın der. ismail abi de çalışırım der ve biter..
+ eee bitti bu kadar mı
- he bu kadar işte beni çok sallamamış zaten belli.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------  
Bölüm 7'de hastaneye giden mecnun, yavuz ve ismail abi leyla'nın rüyasına girmek için doktor dan izin almaya giderler.

+ çabuk gidin burdan çabukkk
- hop doktor.. önce bi dinle ön yargı yapma ön yargı yapma önce bi dinle... çocuk kurtarcaz diyo önce bi dinle.
mecnun durumu izah eder ve ismail abi yarar...
- haklıymışsın doktor bazen ön yargılı olmak gerekiyormuş. mecnun bu neymiş ya.

sonra rüya ya girip kapı açma sahnesi var... orayı anlatamam izlemeniz gerekir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 Bölüm 8'de ismail abi mecnun için dağa gidip eflatun mantarı toplayacaktır. erdal abinin dükkanına gidip erzak alacaktır ve yaran diyalog başlayacaktır.

- hayırlı işler erdal abi
+ ismail bu ne demiyorum ne oldu diyorum..
- lütfen beni lafa tutma erdal abi çok önemli bir görev üstlendim. dağa çıkıyorum erzak almaya geldim.
+ oğlum ne dağı ya sen dağcılıktan ne anlarsın..
- al işte al söylediğin lafa bak ya. bazen ağzının dediği ile kulağının tutuğu lafı görmedim ben aynı zamanda. dağcılık bizim aileden gelir. benim halamı dağa kaldırmışlar.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Leyla: sen ne okuyorsun?
mecnun: işletme, 3.sınıf. ( bak bölümü bırak sınıf bile aynı )
l: hangi okul?
m: anadolu üniversitesi.
l: açıköğretim yani.
m: yok ya ben araştırdım diplomada açıköğretim diye bişey yazmıyormuş :)) -------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ismail abi: Dağcılık bizim aileden gelir. benim halamı dağa kaldırmışlar
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------  
''Bak beni örnek al, 3 senedir aynı dersi alıyorum. neden?! seviyorum çünkü" ( Mecnun)

''Çok güzel okuyorsun, kız olsam sana varırdım, mecnun.''(İsmail Abi)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
dr-kızınıza araba çarpmış hastaneye geldiğinde bilinci yerinde değildi; beyin tomografisini çektik, röntgenini çektik, mr ını çektik yetmedi, 24 adet vesikalık fotoğrafını çektik yine olmadı yani tıbbın çaresiz kaldığı noktadayız.

doktor - napıyorsun sen evladım
mecnun - ben şarkıyla uyandırıyım dedim yanlış şarkı seçmişim
doktor -çık dışarı çık şarkıyla uyandıracakmış bide göbek atıyor kızın başında!
mecnun - acaba bide öpmeyimi denesem bide öyle şeyapayım
doktor -öperek uyandıracakmış, öperek uyandırılsa biz öperdik herhalde çık dışarı çık
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- İsmail Abi: benim babam yeşilçam'a çam diken adamdır. ben gideyim de kozalaklarını toplayayım
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Leyla'nın babası: bak arda, benim kızımı öyle parayla pulla filan etkileyemezsin. ona daha çok böyle doğayı sev, yeşili koru, kuzuyu öp tadında yaklaşman lazım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
dede: tam istihdam ile fiyat istikrarı arasındaki ilişkiyi philips eğrisi ile görebiliriz.
mecnun: beni mi dinliyorsunuz siz? ayıp ya ayıp!
pakize: olur mu oğlum ya muhabbet ediyorduk biz!
mecnun: ne pis muhabbetiniz varmış sizin ya!

dede ile pakize ikinci kez mecnun'a yakalanırlar.

dede: bir üretim aracı emek yoğun teknolojiden sermaya yoğun teknolojiye...
mecnun: hala mı ya?! bırak, bırak!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- kasiyer: hırsız mısınız siz?
yavuz: ben daha çok performans sanatçısı demeyi tercih ediyorum kendime!
kasiyer: güvenliği çağırayım o zaman müsaadenizle!
yavuz: ne demek efendim müsaade sizin.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dede, şöhret yüzünden leyla'yı unutmaya başlayan mecnun'a çok pis laf sokar:

++senin kafana şöhret silahı dayanmış artık tek derdin o silahın tutukluk yapmamasıdır.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Mecnun: İçim yanıyoorrr...

Babası: Yanar, yanar bilirim... yanar, yanar... biri çıkar karşına, bütün dünyan alt üst olur. ne diyeceğini, ne söyleyeceğini şaşırırsın. doğru düzgün düşünemezsin bile bütün dünyan o olur. yanındayken bile bir gün çekip gidecek diye korkarsn. ne öpmeye kıyabilirsin, ne bakmaya. ne zaman onu düşünsen sol kaburgan ağrır. ağlamak istersin, ağlayamazsın...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***İsmail abinin iş arama maceralarından biri. Losta selam çakan sahne ;)

+ maaş 3 bin lira. haftaiçi 12-15 arası çalışacaksınız. ulaşım 2011 model şirket aracımızla. yemek için açık büfemizi kullanabilirsiniz.

- ne iş yapıcam peki?

+ her yarım saatte bir şu kırmızı düğmeye basacaksınız.

- dalga geçmeyin lan! neyse ne zaman başlıyorum?

+ ingilizceniz var mı?

- yok.

+ aa o zaman olmaz.

- niye? ingilizce mi basıcaz düğmeye?

+ maalesef beyfendi. şirket prosedürümüz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Leyla ile mecnun bir yanlış anlaşılmadan dolayı nezarethaneye düşerler.kumardan dolayı içeri düşmüş arif abiyle mecnunun muhabbeti yardırır:

--bak, gel sen beni dinle.senle beraber tünel kazalım.sen bana tünel kazmakta yardım et,ben de sana bildiğim her şeyi öğretim.he?
++ne biliyorsun?
--okeyde taş çalma, tavlada zar tutma, otobüste boş koltuk bulma, bir de yan kesicilik olayı var ki, üstüme yoktur onda, adamın bedeninden ruhunu söker alırım da ,haberi olmaz. hop,bu ne? (kol saatini gösterir)
++o ne ya?
-bu saat senin değil mi?
++yoo,benim saatim yok ki.
-allah allah…e kimin saati o zaman bu?
++ben ne bileyim.
--aaaa…demek saatin yok yani.on liraya bırakırım o zaman bunu.
++ya dayı bir işine git ya.bende durmuş dinliyorum burada seni.tövbe ya.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 
***6. His Filmine selam çakılan sahne;
 
Leyla yan tarafta kadınlar nezarethanesindedir. Ordaki kadınlardan birinin kazık kadar çocuğu:

-anne susadım ben.
(diğer bir kadın)-babasını da getirseydin bari.
-geldi zaten yan tarafta.
-kazık kadar çocuk onu da koysalardı oraya.
-yok, o şimdi bensiz duramaz oralarda teyzesi. korktu zaten çocuk. gece mezarlıktan çiçek topluyorduk, birden sesler duydum anne dedi İ see dead people dedi.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
hayatım niye böyle yapıyosun?
+hayatım deme bana!
-ne diyim mahmut mu diyim.. tıssıss..
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------  
Hırsız Yavuz: Yerli diziler yersiz uzun...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Leyla: tamam olur, gidelim yemeğe.

mecnun: hadi yaa, nereye gidelim? ne yemek istersin?

leyla: çin yemeği yiyelim..

mecnun: şimdi ucuza kaçmayalım, çin min kalitesiz olur onlar.*
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
***İsmail abi diyaloglarına devam :)

--oğlum ne işin var bu saatte burada?! niye işe gitmedin?!
++firma iflas etti abi!
--ne firması sen kaportacı da çalışmıyor musun?
++orası yandı be abi! sonra ismet abi acıdı yanına aldı beni; çatı onarıyorduk.
--eee?
++o da çatıdan düştü, öldü!
--sen ne uğursuz bir adammışsın lan; iç çayını git dükkanımdan!
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
- hayırdır mecnun bu ne hal?
+ bütün gün perde asmaktan kolum böyle kaldı.
- haa, şimdi öbür kolunla böyle aşağısını gevşet sonra birden bastır geriye at kolunu, öyle geçer. aynısı amcamın da başına geldi.
+ sonuç peki?
- ölenle ölünmüyor be mecnun! hayat devam ediyor!





Devamını oku »